Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Koçoğlu, inşaat sektöründe son yıllarda yaşanan hızlı gelişmeye paralel olarak, özellikle bu yıl inşa edilecek lüks konutlarda ne tür teknolojilerin kullanılacağına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Koçoğlu, Türkiye ekonomisinin geçen yılın üçüncü çeyreğinde 8,2 büyüme gösterirken, inşaat sektörünün de aynı dönemde yüzde 10,6 oranında büyüyerek ekonominin lokomotif sektörlerinden biri olduğunu yeniden gösterdiğini söyledi.
Yan sektörleri de canlı tutan inşaat sektörünün istihdama da sürekli katkı yaptığını dile getiren Koçoğlu, inşaat sektöründeki istihdamın toplam istihdam içindeki payının yüzde 7,5 seviyelerine ulaştığını ifade etti.
Türkiye'de konuta talebin sürekli arttığını anlatan Koçoğlu, istatistiklere göre her yıl 600-700 bin civarında konut ihtiyacı oluştuğunu belirtti.
-''Risk ortamında fırsat çok olur''-
Bu yılın ilk çeyreğinin yatırımcıların daha temkinli olacakları bir dönem olduğunu öne süren Koçoğlu, buna karşın sektörün büyümesini sürdüreceği öngörüsünde bulundu.
Hükümetin aldığı önlemlerin makroekonomik açıdan riskleri en aza indirgeyeceğini dile getiren Koçoğlu, ''Bu, mikroekonomik boyutta risk ortamı olmadığı anlamına gelmiyor. Ancak unutmamak lazım ki riskin olduğu ortamda fırsatlar da çok olur. Büyük başarılar krizleri fırsatlara çevirebildiğimizde gelir'' dedi.
Söz konusu dönemin konut sektöründe üreticiler arasındaki rekabetin kızışacağı bir dönem olacağına dikkati çeken Koçoğlu, ''lüks evlerin arzının yüksek olması'', ''peşinatsız uzun vadelerle satılacak olması'', ''bankaların uzun vadeli, düşük faizli kredi imkanları'' gibi unsurların orta ve yüksek gelirli vatandaşların konuta olan talebini ve yatırımcılar arasında rekabeti arttırdığını kaydetti.
Nitelikli projelerin her zaman yatırımcısına ve proje sahibine para kazandırdığını anlatan Koçoğlu, ''O yüzden projelerimizi, danışmanlık ve AR-GE alanında yapılan uzun çalışmalar sonucunda müşterilerin en nitelikli konuta sahip olabilecekleri şekilde tasarlayıp tüketicilerin beklenti ve istekleri doğrultusunda üretmeliyiz'' diye konuştu.
-''Akıllı evler alıcı buluyor-
Birçok yüksek teknoloji ürününü bir arada barındıran akıllı ev projelerine de değinen Koçoğlu, tüm sektörlerde artık akıllı teknoloji ürünlerinin kullanıldığını belirtti.
Akıllı evlerin, söz konusu evdeki cihazların elektronik ortamda bir araya gelip yaşamı kolaylaştırmasıyla oluştuğunu anlatan Koçoğlu, ''Önümüzdeki süreçte binanın içindeki her sistemin birlikte çalışmasının sağladığı akıllı çalışma ortamına sahip 'akıllı ev' diyebileceğimiz yapıların yaşayan bir organizmaya dönüşmesine tanık olacağız'' değerlendirmesinde bulundu.
Günümüzde, artık belirli birtakım işlevleri yerine getiren sistemlerden öte, isteğe ve ihtiyaca göre programlanabilen, parça eklemeye ve çıkarmaya olanak tanıyan sistemlerin geliştirildiğini ifade eden Koçoğlu, ''Yeni yapılan binaların akıllı yapılar olmasına özen gösterildiğini'' söyledi.
Birkaç yıl öncesine kadar teknolojiyle arası iyi olmayanları ürküten bu evlerin son yıllarda hızlı oluşan bir arz-talep dengesiyle alıcı bulduğunun altını çizen Koçoğlu, şöyle konuştu:
''Sizin teknolojiye değil, teknolojinin size ayak uydurması sağlanıyor. Örneğin, evin bir köşesine yerleştirilecek bir hareket algılayıcısı, siz evde yokken veya uykudayken hırsızlığa karşı bir alarm tetikleyicisi olarak kullanılabiliyor ya da siz evde iken odaya girdiğinizde ışıklar yanıyor. Bebeğiniz uyandığında, hareketlendiğinde size telefonla uyarı gönderilebiliyor. Aynı hareket algılayıcı evin dışına yerleştirilerek siz tatildeyken eve yaklaşan birisi olduğunda müzik seti çalıştırılarak veya ışıklar yakılarak evin dolu olduğu izlenimi veriliyor. Siz eve gitmeden evinizi ısıtabiliyor.
Önümüzdeki yıllarda bunun gibi ve birçok hayati önem taşıyabilecek olayları, teknoloji harikası yapılan bu yapılarla uzaktan kumanda, kontrol paneli, telefon veya internet yoluyla ve rahatça kumanda edilebileceğiz.''