Sektörün arz talep dengesi bozuldu
İnşaata çok fazla yüklenmediklerini, kademeli vaziyette faz faz ilerlediklerini belirten Keleş, “Sektörümüz şu an çok iyi pozisyonda değil. Arz talep dengesi bozuldu. Bu durum bizi de etkiliyor. Dolayısıyla biz de planlı ilerlemeye çalışıyoruz. Yapmış olduğumuz kasaba 1500 dönüm. Bunun 500 dönümü yapılmıştı. 1000 dönümünü biz yapıyoruz. 1000 dönümde toplam 300 villa, 4 bin 600 konut, ilkokuldan liseye kadar eğitim verecek bir özel okul, otel, AVM, hastane, kendi markamız olan Midsclub spor kulübü, deniz kenarı kafeler ve restoranlar, 1,5 km sahil şeridi, mavi bayraklı bir plaj ve atlı spor kulübü bulunuyor” diye konuştu.
Deniz İstanbul'da fiyatlar 395 bin TL’den 12 milyon TL’ye yükseliyor
Denizİstanbul, yüzde 79 yeşil alanı olan, az katlı konakları ile villalarıyla İstanbul’a örnek olacak bir kasaba. Projenin şehircilik, tasarım, yerleşim, master ve imar planı Amerikalılar tarafından yapıldı. Metrekaresi 7 bin ile 12 bin TL arasında değişen fiyatlara sahip olan projede, Mercan Etabı’nda fiyatlar 395 bin TL’den başlayarak, Marina Villaları’nda 12 milyon TL’ye kadar yükseliyor.
Denizİstanbul, her türlü ihtiyacın kendi içinde karşılanabileceği bir kasaba olarak planlanıyor. Projede denize girilebilen mavi bayraklı bir kumsal bulunuyor. Burada kumsalın bir kısmının özel plaj yapılması planlanıyor. Denizİstanbul sakinleri için sağlanacak deniz shuttle hizmeti ile Yenikapı, Eminönü ve Beşiktaş’a ulaşım kolaylığı sunuluyor. Bir de kasaba içinde Denizİstanbul’un çevreyolları ve toplu taşımalar ile bağlantısını sağlayacak shuttle hizmeti daha veriliyor. Tüm bu hizmetlerin 2020 yılında tamamlanması hedefleniyor.
Hudut kapısı ile projemiz daha hızlı prim yapacak
Konuyla ilgili bilgi veren Keleşoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Keleş, “Projemizin önünde yer alan marinanın hudut kapısı olmasıyla birlikte, ülkeye tekneyle girişler bu noktadan sağlanacak. Nitelikli turistin İstanbul’da ayak bastığı ilk nokta burası olacak. Dolayısıyla İstanbul için ilk intibayı oluşturacağız” dedi. Keleş, sözlerine “Böylesi önemli bir gelişmenin projemize büyük oranda katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Denizİstanbul’da yer alan ticari alanların değerleneceğini, otel birimimizin doluluk oranında artış sağlanacağını ve konutlarımızın daha hızlı prim yapacağını öngörüyoruz. Projemiz İstanbul’da marinası olan tek kasaba konseptine sahip. Bunun yanı sıra önümüzdeki marinanın hudut kapısı olması ve yatlarla yurtdışından gelecek yabancı turistlerin İstanbul’da ilk Denizİstanbul’u görecek olması hem projemiz için bir ayrıcalık hem de turizm alanında İstanbul intibasına yapılmış bir katkı ” diye devam etti.
Mustafa Keleş, projede yer alan etaplarla ilgili, “Projeyi alır almaz 325 konutluk Kalyon Mahallesi’ni bitirdik ve teslim ettik. Sonrasında Mercan 1 ve Mercan 2 Mahallesi ile Marina Mahallesi adlı villa bölümüne başladık. Orada da iyi bir mesafe aldık. Şu sıralar Mercan 1 Mahallesi ve Marina Mahallesi Villaları’nda teslim heyecanı yaşıyoruz. Mercan 2 ise yüzde 70 seviyesinde bitmiş vaziyette” dedi.
İhtiyaçtan fazla stok yapmanın kimseye faydası yok
2019, 2020 ve 2021 dönemine yaydıkları projelerden de bahseden Mustafa Keleş, “Şu an üzerinde çalıştığımız Bodrum’da bir projemiz var. Uzun vadede Üsküdar ve Ataşehir’de bir projemiz olacak. Bu dönemde çok hızlı olmak istemiyoruz. Meslektaşlarıma stoksuz çalışmayı öneriyorum. Bu kadar arz piyasanın dengesini bozuyor. Bu doğru bir şey değil. İhtiyaçtan fazla stok yapmanın kimseye bir faydası yok. Ayrıca stokun finansman maliyeti de var. Bunları hesap ettiğinizde stok ciddi zarar oluşturuyor” diye konuştu.
Vatandaşlık bedeli çok yüksek
Yabancı yatırımcının projeye olan ilgisini de değerlendiren Mustafa Keleş, “İlk zamanlarda yabancı yatırımcıya satışımız oldukça düşüktü ancak zamanla bu oran arttı. Yine de bizim önceliğimiz yerli yatırımcıyı projemize çekebilmek. Proje bitiminde muhtemelen yüzde 70 yerli, yüzde 30 oranında yabancı yatırımcıyı ev sahibi yaparız” dedi.
Vatandaşlık bedelinin yüksek olduğuna dikkat çeken Keleş, “Bizi en çok etkileyen vatandaşlık bedelinin yüksek olması. 1 milyon dolar olarak açıklanan vatandaşlık bedeli maksimum 300 bin dolar olmalı. Yabancıya satış ile ilgili sıcak parayı bulabileceğimiz en iyi alan gayrimenkul. Bizleri ihracatçı kapsamına alarak önümüzü açmaları gerekiyor. Bir an önce vatandaşlık bedeli 300 bin dolara düşürülmeli. Rakam bu olursa biz Türkiye’de minimum ortalama yıllık 100 bin konut satarız. Satış sonrası 30 milyar dolar elde ederiz. Bu rakam bizim cari açığımızı kapatır, dış borcumuz azalır ve artıya geçeriz. Biz burada sadece konut satmıyoruz. Konutu satarken ciddi hizmet satıyoruz. Yatırımcı ev alıyor, evin içine mobilyası, aracı gereci, beyaz eşyası, perdesi bunların hepsini hesapladığınız zaman ve bunun hizmetini ve istihdamını da düşündüğünüz zaman sattığınız ürün burada kalıyor. Dolayısıyla bu ülkemiz için çok önemli bir şey ve acil uygulamaya geçirilmeli. Bu konuyu destekleyen bürokrasinin de hızlanması gerekiyor. Yatırımcı tapuyu aldığında vatandaşlığı da hemen alabilmesi için sistemin otomatik hale getirilmesi önemli” dedi.