ING Bank tarafından 15 ülkede gerçekleştirilen ve konut fiyatlarındaki beklentileri belirlemeyi hedefleyen ‘Konut Fiyatları ve Krediler Araştırması-2015’ sonuçlarına göre, önümüzdeki 12 ay içinde Türkiye'de konut fiyatlarındaki yükseliş beklentisi geçen yıla göre 10 puanlık bir artışla yüzde 82 oldu. Türkiye’de ev sahibi olan her 5 kişiden 2’si her ay ev kredisi ödemenin zor olduğunu ifade ediyor.
ING Uluslararası Araştırmalar’ın her yıl küresel piyasalarda gerçekleştirdiği yıllık ‘Konut Fiyatları ve Krediler Araştırması’nın 2015 yılı sonuçlarına göre, Türkiye'de konut fiyatlarındaki yükseliş beklentisi geçen yıla göre 10 puan arttı. Türkiye'de gelecek 12 ay içinde konut fiyatları artacak diyenlerin oranı geçen yıl yüzde 72 iken bu yıl yüzde 82’yi buldu. Türkiye bu oran ile konut fiyatı artışlarının en çok beklendiği ülke oldu.
15 ülkeden toplam 14.837 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen “Konut Fiyatları ve Krediler Araştırması 2015” sonuçlarına göre, Avrupa'da yaşayan tüketiciler'in yüzde 56'sı gelecek 12 ay içinde konut fiyatlarının artacağını düşünüyor.
Faiz oranları konut fiyatları ilişkisi
Avrupa, ABD ve Avustralya’da gerçekleştirilen araştırma sonuçlarına göre, Türk katılımcıların yüzde 55’i Türkiye'de faiz oranları düştükçe konut fiyatlarının yükseleceği görüşünde. Buna karşılık, faiz oranlarındaki düşmenin konut fiyatlarını da düşüreceğini düşünenlerin oranı yüzde 14 iken faiz oranının konut fiyatlarını etkilemeyeceğini düşünenlerin oranı ise yüzde 20. Lüksemburg (yüzde 45), Belçika (yüzde 36) ve İngiltere'de (yüzde 37) de çoğunluk faiz oranındaki düşüşün konut fiyatlarını yükselteceği konusunda Türkiye ile aynı fikirde.
Araştırmaya göre, Avrupa ülkelerinde yaşayan her 4 kişiden biri her ay ev kredisi ya da kira ödemenin zor olduğunu belirtirken, bu oran Türkiye’de daha yüksek. Türkiye’de ev sahibi olan her 5 kişiden 2’si (yüzde 42) her ay ev kredisi ödemenin zor olduğunu ifade ediyor. Her ay ev kirası ödemenin zor olduğunu ifade edenlerin oranı ise yüzde 35.
Avrupa’da, ev kredisi veya ev kirasını ödemede zorluk çekmediğini belirten kişilerin dahi yarısından fazlası ev fiyatlarının ve ev kiralarının yüksek olduğunu düşünüyor. Bu oran Türkiye’de yüzde 75’i buluyor.
Ev fiyatlarının düşmesinin topluma katkısı
Araştırma’da Avrupa’daki kiracıların yüzde 78’i ev fiyatlarının düşmesinin toplum için iyi olacağı görüşünde iken araştırmaya katılan ev sahiplerinin de yüzde 69’u bu görüşü savunuyor. Türkiye’de kiracıların yüzde 89’u ev fiyatlarının düşmesinin toplum için de faydalı olacağını düşünürken bu görüş ev sahipleri arasında yüzde 90 ile daha yüksek bir oranda kendine yer buluyor. Amerika’da kiracıların yüzde 71’i, Avustralya’da ise yüzde 77’si bu görüşü benimserken ev sahipleri arasında oran düşüyor: Amerika’da ev sahiplerinin yüzde 45’i, Avustralya’da ise yüzde 54’ü toplum için de ev fiyatlarının düşmesinin iyi olacağı görüşünde.
Ev almak bir yatırım
Avrupa genelinde araştırmaya katılanların yüzde 46’sı ev almayı tamamen bir yatırım olarak görüyor. Bu görüş, 35 yaş altındaki Avrupalıların yarısında kabul görüyor. Türkiye’de ise yüzde 79 ile her 5 kişiden 4'ü ev almayı yatırım olarak görüyor. Bu görüşe en az katılan ülkeler ise yüzde 30 ile Almanya, yüzde 32 ile de Avustralya.
Avrupa’da ev sahiplerinin yüzde 86’sı, finansal açıdan, kiralamak yerine bir mülk sahibi olmanın daha iyi olduğunu düşünüyor. Kiracıların ise yüzde 72’si bu görüşe katılıyor. Türkiye’de, ev sahiplerinin yüzde 87’si mülk sahibi olmanın finansal açıdan daha iyi olduğunu düşünüyor. Bu oran kiracılar arasında yüzde 84.
Araştırmada ortaya çıkan bir veriye göre ise, ev alabilmek için önemli görülen faktörler arasında "kenarda birikiminin olması" Türkiye'de yaşayanlar için Avrupa genelindeki kadar önemli bir kriter değil. Türkler için ev almaya karar verme aşamasında en çok etkili olan üç unsur; hane geliri, ev fiyatları ve kredi faiz oranları olarak sıralanıyor. Avrupa genelinde ise ev almak için hane geliri ve ev fiyatlarının ardından 3. sırada birikime sahip olma önemli görülüyor.
Ev almak için en önemli kriter evin fiyatı
Avrupa’da ev alırken dikkat edilen unsurların en başında evin fiyatı geliyor. Türkiye’de evin çevresinin güvenli olması da evin fiyat ile eşdeğer öneme sahip. Türkiye’de ulaşım imkanlarının iyi olması da ev alırken dikkat edilen kriterlerde ilk üç sırada yer alıyor. Buna karşılık Avrupa’da evin fiyatı ile birlikte, evin bulunduğu yerin güvenliği ve evin büyüklüğü, ev alırken göz önünde bulundurulan en önemli unsurlar olarak görülüyor. Almanya, Avusturya ve Lüksemburg’da ise evin çevresinin güvenliğine en az dikkate alınan unsurlar arasında yer alıyor.
Son olarak, Türkiye’de haneler evlerinin içini yenileme imkanı bulduklarında ilk olarak mutfaklarını yenileyerek işe başlıyor. Sonrasında, sırasıyla “ısı yalıtımı”, “akıllı ev donanımı” ve “güneş enerjisi paneli” kurulumları yaptırmak ve “banyolarını yenilemek” istiyorlar.
ING Grubu Hakkında
ING Grubu, Bankacılık, Sigorta ve Varlık yönetimi alanlarında faaliyet göstermekte olan dünya çapında bir finansal hizmetler şirketidir. ING Grubu, 40'tan fazla ülkede 53 bin çalışanıyla hizmet vermektedir. Her zaman değişime öncülük eden ING Grubu, tüm dünyada faaliyet gösterdiği ülkelerde üretime, tasarrufa, girişimciliğe, yenilikçiliğe, yaratıcılığa güç katmak hedefini taşımaktadır. Sürdürülebilirliği iş modelinin ana prensibi olarak gören ING Grubu, faaliyet gösterdiği toplumlarda çocukların eğitimi, finansal eğitim ve çevre alanlarında birçok program hayata geçirmektedir. ING Grubu, 2003’ten beri Uluslararası Finans Kurumu'nun (IFC) çevre ve sosyal sorumluluk standartları esas alınarak 10 milyon dolar ve üzeri bütün projelerin finansmanında uygulanması kabul edilen Ekvator prensiplerini gönüllü olarak kabul eden 10 uluslararası bankadan birisidir. Bu çerçevede, proje finansmanında, sosyal sorumluluk ve çevre riskini gözetmekte, ilgili standartlar paralelinde hareket etmektedir. Küresel sorumluluk standartlarına uyumu FTSE4Good ve Dow Jones Sustainability Index gibi kurumlarca da tescillenen ING Grubu 2006 yılında Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’ne de imza atmıştır. ING Grubu 2007’den beri faaliyetlerini sıfır karbon ayak izi ile sürdürmektedir.
Türkiye’de yaklaşık 330 şube ile hizmet veren ING Bank’ın bankacılık stratejisi, Türkiye’nin sürdürülebilir ekonomik büyümesine paralel bankacılık yapmaktır. Bu kapsamda, ana odak noktası tasarruf ve katma değerli ihracatın artırılmasıdır. Yeni dönem bankacılığın öncüleri arasında yer alan ING Bank, bankacılık modelini her zaman, her yerde, kolay ve hızlı finansal çözümler sağlayan banka olmak üzerine geliştirmiştir. ING Bank “Eski Köye Yeni Âdet” sloganıyla inovasyona dayalı bankacılığını ön plana çıkarmaktadır. ING Bank, modeli, uygulaması ve ölçümlemesi itibarıyla Türkiye’de ilkokul öğrencilerine yönelik tasarruf odaklı ilk ve tek finansal okuryazarlık eğitimi olan ‘Turuncu Damla’ sosyal sorumluluk programını yürütmektedir. Program ikinci yılında 9 ilde, 152 okulda, 382 öğretmene ve 15000’den fazla öğrenciye ulaşmıştır.