Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi, IAEE Seçilmiş Başkanı Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu:
“Kuzey Afrika, Orta Doğu, Hazar bölgesi ve Asya ülkelerindeki politik gelişmeler jeopolitikaya şekil veriyor. Bu durum Avrupa’nın enerji arz güvenliğine ilişkin endişelere neden oluyor”
Uluslararası Enerji Ekonomisi Birliği (IAEE) 14. Avrupa Konferansı Roma’da başladı. Üç gün sürecek konferansın ilk gününde Avrupa Komisyonu’nun 2011 yılı sonunda kabul ettiği “2050 Enerji Yol Haritası” masaya yatırıldı.
Türkiye Enerji Ekonomisi Derneği’nin (EED) ilk tohumlarının bundan tam 11 yıl önce Roma’da atıldığını anımsatan Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi, IAEE Seçilmiş Başkanı Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, “Eski IAEE Başkanı Andrea Bollino’nun daveti ile Avrupa-Akdeniz Enerji Bakanları Konferansı’nda görüşmelerimiz oldu. Roma’da ortaya çıkardığımız harita ile IAEE’ye Türkiye’yi ve Türkiye’ye IAEE’yi kazandırdık. 11 yıl aradan sonra IAEE Seçilmiş Başkanı sıfatıyla toplantının açılış konuşmasını yapmak üzere yine Roma’dayım. Bundan dolayı büyük mutluluk ve onur duyuyorum” dedi.
Gürkan Kumbaroğlu, Avrupa için “Sürdürülebilir Enerji Politikalarını ve Stratejileri”nin tartışıldığı konferansta, özellikle Türkiye’nin bölgesinde sıcak gelişmelere dikkati çekerek, enerji koridorundaki bu bölgede oluşan ateş çemberinin sektörde gelecek yılları tehdit ettiğini vurguladı.
Kuzey Afrika, Orta Doğu, Hazar bölgesinde yaşanan olumsuzlukların bu coğrafyaya oldukça yakın Avrupa, hatta tüm dünya ülkeleri tarafından el birliği ile bertaraf edilmesi gerektiğine işaret eden Kumbaroğlu, şunları söyledi:
“Söz konusu coğrafyadaki politik gelişmeler jeopolitikaya şekil veriyor. Bu durum Avrupa’nın enerji arz güvenliğine ilişkin endişelere neden oluyor. Enerji kaynağı üzerindeki bu coğrafyalarda akan kanın, belirsizliklerin durması için herkesin elini taşın altına koyması gerekli. Bu bölgelerde siyasi ve ardından enerji anlamında yaşanacak her sıkıntı, gelecekte hepimize olumsuz şekilde dönecek.”
-“Yeşil binalar yaygınlaşmalı”
Gürkan Kumbaroğlu, enerji kaynaklarının verimli kullanımının da hayati önem taşıdığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Tüm dünyanın enerji konusunda çaresiz kalmaması için şimdiden bazı önlemler alınması gerekiyor. Hemen her ülkenin sürdürülebilir enerji politikaları geliştirmesi zorunluluk haline geldi. Alınacak önlemlerin başında ise düşük enerjili binalara geçiş geliyor. Özellikle bina renevasyonları sırasında ciddi sorunlarla karşılaşılıyor. Bu anlamda yeşil bina sertifikaları gelişmekte olan, hatta geri kalmış ülkelerde de yaygınlaşmalı. Bu tarz sertifikalar, ülkelerin yapısı göz önünde tutularak her ülkeye göre ayrı ayrı uyarlanabilir.”
Sürdürülebilirlikte ulaştırma sektörünün içinde bulunduğu zorlukların da altını çizen Kumbaroğlu, taşımacılıkta zihniyet değişimine ihtiyaç bulunduğunu, günlük hayatta bireysel karayolu taşımacılığından metro gibi elektrikli ve toplu taşımacılık sistemlerine geçişin sağlanması gerektiğini vurguladı. Aynı zamanda düzenli yer değiştirme ihtiyacını azaltmak üzere önlem alınmasını gerektiğini, bu konuda atılan adımların yetersiz olduğunu söyledi.
Bu konuların detayları ile 25-27 Mayıs 2015 tarihlerinde Antalya’da düzenlenecek olan 38. IAEE Uluslararası Konferansı’nda ele alınacağını söyleyen Prof. Dr. Kumbaroğlu, 15-18 Mart 2015’te Medellin’de, 26-28 Nisan 2015 tarihlerinde Ibadan’da, 25-28 Ekim 2015 tarihlerinde ise Pittsburg’da IAEE sponsorluğunda enerji konferansları düzenleneceğini bildirdi.
-Roma’da buruk kutlama-
Konferansın ardından Luiss Üniversitesi’nde düzenlenen 29 Ekim resepsiyonunda konuşan Prof. Dr. Kumbaroğlu, “Ekim 1923 benim için ve buradaki tüm Türk katılımcılar için çok özel bir tarih. Bundan tam 91 yıl önce Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde, Türkiye Devleti'nin yönetim biçimi Cumhuriyet, ismi “Türkiye Cumhuriyeti Devleti” olarak kabul edildi. Mustafa Kemal Atatürk de oybirliği ile Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı seçildi. Cumhuriyet Bayramı coşkusunu Roma’ya taşımak için bugün Türkiye’den kalabalık bir heyetle buradayız. Aziz Türk milletinin Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyor ve Roma’dan tüm Türkiye’nin Cumhuriyet coşkusuna eşlik ediyoruz. Ancak ülkemizde yaşanan üzücü kaza nedeniyle bir yanımız buruk. Hayatını kaybeden işçilerimize rahmet, geride kalan sevenlerine ise sabırlar diliyoruz. Tüm milletimizin başı sağolsun” dedi.