Prof. Dr. Gürsel ÖNGÖREN (Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu Başkanı), Aziz YENİAY’ın (24 Gayrimenkul YK Başkanı ve Küçükçekmece Eski Belediye Başkanı) sunumlarıyla ve Gülcemal ALHANLIOĞLU’nun (CRE Danışmanlık Kurucu Ortak) moderatörlüğünde gerçekleştirilen toplantıda, ’3194 Sayılı İmar Kanunu Geçici Ek Madde 16’’ ya da kamuoyunda bilinen adıyla ‘’İmar Barışı’’ tüm yönleriyle ele alındı. Konu ile ilgili Prof. Dr. Gürsel ÖNGÖREN ‘’ İmar Barışı yasasını eski dönemlerde getirilen İmar Affı yasaları ile aynı şekilde değerlendirmek yanlış, yeni getirilen yasa ile kanun koyucu yapılan hataları affetmiyor, olduğu gibi kabul ederek kayıt altına alıyor. Burada dikkat edilmesi gereken bir başka nokta, imar barışından faydalanmak için yapının, 31 Aralık 2017 tarihinden önce yapılmış olması gerekiyor. 1 Ocak 2018 tarihinden sonraki yapılar, bu yasadan faydalanamayacak. Yasanın yönetmeliği henüz çıkmadığı için, 31 Aralık 2017 tarihinden önceki yapılar ile neyin kastedildiğini bilemiyoruz, yapı ruhsatı alım tarihi mi? Yapının fiili bitiş tarihi mi? İnşaat kaçak yapılmışsa 31 Aralık 2017 tarihinin nasıl belirleneceği? Bu sorularımızın cevaplarına, İmar Barışı Yasası yönetmeliği hazırlandığı zaman ulaşacağız. Vatandaş, kanun ve yönetmeliklere uygun yapılmayan yapılarını kayıt altına almak için, yapının maliyet bedeli üzerinden hesaplanacak bir kayıt bedeli ödeyecek, bu bedel konutlarda %3, ticari kullanımlarda %5 olarak belirlenmiştir. Bu şekilde yapısını kayıt altına alan vatandaşlar eğer iskan almak isterlerse, yine yapının maliyet bedeli üzerinden, konutlarda %6, ticari kullanımlarda %10 oranında harç ödeyerek iskanlarını alacaklar. Yasada geçen, yapının maliyet bedelinin ne şekilde belirleneceği, yine hazırlanacak yönetmelik ile netlik kazanacak.’’ diyerek sözlerini bitirdi. Aziz YENİAY ise ‘İmar Barışı yasası, devlet ile vatandaşı barıştıracak! Bugün ülkemizde yaklaşık 15 milyon kişi imar sıkıntıları dolayısıyla kamu kurumları ile mahkemelik. Dar ve orta gelirli vatandaşlar, yapıları için verilen yıkım kararları ve ödeyemeyecekleri tutardaki idari para cezaları nedeni ile büyük bir psikoloji sıkıntı içindeler, bu yasa ile vatandaşlar hem psikolojik olarak rahatlayacaklar hem de yapılarına iskan alacaklar, artık banka kredisi ile kolayca alınıp satılabilecek bir yapıya sahip oldukları için mali açıdan da rahatlayacaklar. Boğaziçi İmar Bölgesi ve Tarihi Yarımada bölgesi, ormanlar ve sit alanlarındaki yapılar, imar barışı yasasından yararlanamıyor. Kamuya ait olmayan, 3. kişilere ait alanlara yapılan kaçak ve ruhsata aykırı yapılar da yine İmar Barışı yasasından faydalanamayacak.’ diyerek sözlerini noktaladı.
Gülcemal Alhanlıoğlu, toplantının kapanışında, İmar barışı olarak bilinen, geçici Madde 16’nın genel bir yasa düzenlemesi olduğu ve imar kanununa eklendiği belirtildi, uygulamanın nasıl olacağı, kentsel dönüşüme etkileri üzerinde duruldu. Geçmişte yapılan uygulamalardan da bilindiği üzere, Yasanın tek başına yeterli olmadığı, uygulama yönetmelikleri ile açıklanmasının ardından alınacak aksiyonların önemini vurguladı.. Bahsi geçen kaçak durumdaki yapıların kayıt altına alınması için öncelikle yapıların ruhsatlı ruhsatsız, iskanlı iskansız, tapulu tapusuz gibi niteliklerinin tanımlanması, ardından hangi nitelikteki yapının nasıl kayıt altına alınacağının tariflenmesinin önemli olduğunu belirtti. Aynı zamanda, yasadaki kat mülkiyetine geçiş hakkının, yalnızca kentsel dönüşüm açısından değil değerleme ve bankacılık sektörü açısından da etkileri olacağını söyledi. Yapı stoğunun kayıt altına alınması oldukça olumlu ancak uzun bir süredir devam eden yanlış bir sürecin ürettiği bu çarpık tablonun, tek bir yasa ile hızlıca çözüme kavuşmasını beklemenin mucize olacağını iletti. GİSP olarak Yasasının getirecekleri konusunda çalışmaya, yönetmelik hazırlık aşamasında öneriler sunmaya ve kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceğiz.’ diyerek sözlerini noktaladı.