Beyaz, yeni kanunla birlikte kredi kartları limitinin, müşterinin maaşı kadar olmasının, perakende sektörüne etkisi olabileceğini, belli bir limitin üzerinde alışveriş yapan kesimin olabileceğini ve kısa vadede bu durumdan kötü etkilenebileceğini bildirdi.
Beyaz, uzun vadede durumun daha iyi olacağını düşündüğünü belirterek, bazı insanların gelirlerinin üzerinde harcama yapıp, sonra ödeyemediklerini, bu şekilde bankalara zarar verdiklerini söyledi.
Bu durumun kısa vadede sektöre negatif etkisi olabileceğini yineleyen Beyaz, şöyle devam etti:
"Uzun vadede insanların gelirleri kadar harcaması bizim de tercih ettiğimiz bir şey. Bu konuda çok negatif değilim. Perakende sektörü belki etkilenebilir. Kısa vadede taksitli sistemi etkileyici düzenlemeler geliyor. Daha çok taksit, daha çok risk ağırlığı demektir. Daha çok sermaye koymanız demektir. Bunlar elbette etkileyecektir ama ben öyle negatif bakış açısına sahip değilim. İnsanlar geliri kadar tüketmeli. Kredi kartı tarafında bazen maalesef istenmeyen bir çılgınlık yaşanıyor. Burada dengeyi iyi gözetmek gerekiyor. Bankalar da bu işe bir sermaye ayırıyor. Komisyonda bazı bankaların bireysel agresif hareketi tüm sektöre mal edilmemeli. Burada iş etiğini ön plana çıkartan bazı bankalar da var. Ama o bankalar da kar etmek zorunda. Bu hizmeti veriyorsanız bir karı var ama bu makul vatandaşı bancılık sektöründen uzaklaştıran, mağdur durumda bırakan uygulamalar olmamalı diye düşünüyorum."
Ahmet Beyaz, Türkiye'de son dönemde yaşanan olaylara karşın, Körfez ülkelerindeki bankalarla çalıştıklarını ancak şuana kadar ilişkilerini zedeleyecek bir durumla karşı karşıya kalmadıklarını bildirdi.
Amerikan Merkez Bankası'nın (Fed) fon alımını azaltmasıyla Körfez ülkelerinden Türkiye'ye para akışı olacağı yönündeki söylemlerin, rasyonel olmadığını dile getiren Beyaz, "Birileri paralarını Türkiye'ye getirmek için bekliyor gibi bir durum yok. O insanlar da paralarını nerede getiri varsa oraya götürüyorlar. Getiri Türkiye'deyse Türkiye'ye gelecekler. Orada parayı yöneten insanlar yatırımcı gözüyle bakıyor, duygusal bağlarla değil. Spesifik olarak Türkiye'ye para getirelim gibi bir algı olmadığını düşünüyorum. Getiri iyiyse Türkiye'ye yatırım yapılır, yoksa Türkiye'ye öyle aman aman bir iştahın olduğunu ben düşünmüyorum" ifadelerini kullandı.
-"Şube sayısı 2-3 bin olduğu zaman, daha çok insanın katılım bankasına ilgi duyacak"
Ahmet Beyaz, Türkiye'de son 10 yılda siyasi itikrara bağlı bir ekonomik istikrar da olduğunu dile getirerek, "Türkiye'de ne yaptığını bilen çok iyi bir ekonomi yönetimi var. 10 yıllık süreçte çok güzel, istikrarlı bir ekonomi politikası uygulandı. Enflasyon düşürüldü, bütçe disiplini sağlandı ve tüm bunlar Türkiye açısından 10 yılın en güzel hikayesi" dedi.
Beyaz, hala bazı temel problemlerin olduğuna işaret ederek, bu konuda çalışmalar yapıldığını ancak daha alınacak çok yolun olduğunu kaydetti.
Gelecek dönemin yapısal sorunları içerisinde özellikle cari açık, sosyal güvenlik sistemi gibi temel ekonomik reformların yapılması gerektiğini ifade eden Beyaz, eğitim tarafında daha yapılması gerekenin, "nitelikli ürünler üretebilen bir Türkiye modeline doğru gitmek" olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Beyaz, 1985 yılında kurulan katılım bankacılığının dönüm noktasının 2005 yılı olduğunu belirterek, "Ben önümüzdeki 10 yılı, katılım bankacılığı açısından Network'un artacağı, daha çok katılım bankasının insanlara ulaşacağı bir model olarak düşünüyorum. Yani o Network arttıkça, şube sayısı 2-3 bin olduğu zaman daha çok insanın katılım bankasına ilgi duyacak. Hem teknoloji hem insan kaynağı ve iş yapma kültürü itibariyle, konvansiyonel bankalarla rekabet edebileceğimiz, en azından Network yapma anlamında daha güçlü bir döneme gireceğimiz bir 10 yıl olacağını düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Yatırım fonları üzerinde çalıştıklarını ve bu konuda Sermaye Piyasası Kurulu'ndan (SPK) gereken izinleri aldıklarını açıklayan Ahmet Beyaz, "Asya Portföy Yönetimi Şirketi" diye yeni bir şirket kurduklarını, hem emeklilik şirketi ürünlerini satacakları hem de müşterilere alternatif fonlar sunacakları bilgisini verdi.
Beyaz, "Konvansiyonel bankalara gidersiniz fon alırsınız, bizim de alternatif fonlar ihracı hususunda çalışmalarımız devam ediyor. Yeni bir ürün olarak bundan bahsedebiliriz" diyerek, SPK, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Hazine gibi kurumların çok güzel düzenlemeler yaptığını, bu sayede ufuklarını açıldığını ve bu durumdan oldukça memnun olduklarını sözlerine ekledi.