Ankara’nın prestijli projesi Yıldırım Kule, düzenlenen “İş Sohbetleri” nde Türkiye’yi uluslararası arenada temsil eden birbirinden başarılı isimleri ağırladı. Gigant Swiss Consulting AG Avrupa Orta Doğu ve Afrika Ülkeleri Direktörü Aysun Karaytuğ, Ekonomist Dr. İsmet Demirkol ve Spinn Danışmanlık Kurucu Ortağı Özlem Derici Şengül’ün katılımıyla gerçekleşen toplantıda, Türkiye ve dünya ekonomisi mercek altına alındı. Yıldırım Grup Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Yıldırım ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıda;teknolojiye yatırım yapılmasının önemi vurgulandı. Makedonya Cumhuriyeti Devlet Bakanı Adnan Kahil’in de katıldığı toplantıda iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik gelişmelere de değinildi.
Maliye ekonomisi devri başlıyor
Türkiye ve dünya ekonomisinin gelişimine dair önemli açıklamalarda bulunan Özlem Derici Şengül “Makro taraftan bakacak olursak, bundan önceki 10 senemiz ile sonraki 10 senemiz farklı olacak.2010 itibarıyla dünya, inanılmaz bir parasal genişleme döneminden geçti. 2015 son ayında ilk faiz aktarımı yapıldı. Ama para duruldu. Şu an çok yavaş yavaş işlese de bu süreç devam edecek. 2010’dan 2018 e kadar arka bahçelerimizi temizleyemedik. Bu sene 7 üzeri bir büyüme yaptık ve 2018’de 4’ün üzerinde olacak gibi. Türkiye’nin yapması gerekenler çok uzun. Artık gelişmekte olan ülkeler için borçlanma oranları daha fazla olacak. Kredi faizleri de yüksekte. Dünyanın gerçeğine baktığımızda önümüzdeki 10 yıl maliyetler yükselecek. Mart ayı itibarıyla FED’i daha çok konuşacağız. FED’in son çeyrekte 3-4 oranında artacağını öngörüyoruz. Dünya ekonomisinde parasal ekonomi yerine maliye ekonomisine bırakacak. Ülkemizde vergi teşvikleri ve harcama arttırma yönü gelişiyor.Türkiye olarak 2019’da seçim dönemindeyiz ama ekonomik büyümemiz teşviklerle 5 ve 5,5 seviyesine çıkarılabilir ”açıklamasında bulundu.
Teknolojik yatırımlar büyük önem taşıyor
Son 10 yıl içerisinde dünyanın teknolojik anlamda büyük gelişmeler yaşadığını kaydeden İsmet Demirkol şunları söyledi: “10 yılda teknoloji anlamında çok şey değişti. Amerika şu an teknolojiye hâkim. 2006 senesinde Amerika’da yaşanan kriz nedeniyle o zamanlarda teknoloji reformu yaptı. Şimdi o teknolojiyi bize sunuyorlar. Sıcak para dönemi artık bitti. ABD aynı zamanda petrol ihracatçısı durumuna geldi. Türkiye olarak bizim de bu anlamda bir şeyler yapmamız gerekiyor. Türkiye inşaata dayalı bir büyüme gösteriyor. Evet, inşaat bizim için çok önemli ama bu pazarı artık dünyaya açmamız gerekiyor. 11. Kalkınma Planını bu anlamda çok başarılı buluyorum. Bu plan uygulanırken aynı zamanda özel sektör de üzerine düşeni yapmalı. Türkiye’nin gelişmesini seyretmek istiyorsak geleceğin sanayide olduğunu belirtmek isterim. Dolar artık gerilemeyecek. Bu noktada da gerekli adımlar atılmalı.”
Bundan sonraki yatırımlarımızda dikkatli olmalıyız
Yatırım için borçlanmanın uygun olduğunu ancak finansman kısmının düzenlenmesi gerektiğini kaydeden Aysun Karaytuğ, yatırımcıların erken seçim söylentileri sebebiyle yatırımlarını erteleyebileceklerini kaydetti. Karaytuğ sözlerine şunları ekledi: Gelişmekte olan ülkelere göre 1-0 gerideyiz. Bu ülkeler neler; Brezilya, Endonezya, Çin gibi ülkelerden bahsediyorum. Rusya da keza öyle. Gevşeme politikası varken bu durum değişti. Amerika ile başladı bu. Tahminlerimize göre Avrupa Merkez Bankası Japonya ve İngiltere olmak üzere devamı gelecek. Bu likitler kısıtlandığı için Türkiye zor durumda kalabilir. Elimiz zayıf gidiyoruz. Sıcak paraya ulaşmak hemen hemen her sektör için çok önemli ve nikit sıkıntımız var. Türkiye’de özel sektör borcu 240 milyon dolara çıkmış vaziyette. Bu rakamın çoğu uzun vadeli borçlar. Kurumlar uzun vadeli iş yapmıyor. Dış borçlanma oranı ikilerin üzerine çıktı. Yatırım için borçlanmak güzel ama finansmanı sonrasında sağlamak çok önemli. Bir süredir uzun vadeli doğrudan yatırım alamıyoruz. Ohal durumu ve bürokrasi döneminde olmak günün sonunda bizi riske sokabiliyor. Kamunun da maliye politikalarını genişletmesiyle teşvikler sağlandı. Önemli olan istikrar.”