Ancak hukukçular bu düzenlemenin, suçluların, hakkında yakalama kararı olan kişilerin bulunmasında önemli sorun oluşturabileceğine dikkat çekti. Düzenlemenin çipli kimlikler ile aynı dönemde başlamasının daha uygun olacağı vurgusu yapıldı.
Geçtiğimiz üç yılda yaklaşık 12 bin kişi ismini değiştirmek için Asliye Hukuk Mahkemeleri’nde dava açtı. Davaların açılma nedenleri arasında ismin beğenilmemesi, hatalı yazım ve yanlış anlaşılmalara sebep olması gibi etkenler yer alıyordu. Medeni Kanun’un 27. Maddesi’ne göre isim değiştirebilmek için mahkemeye haklı sebepler sunulması gerekiyordu.
Ancak Başbakan Binali Yıldırım’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamaya göre, artık ismini, soy ismini değiştirmek isteyen herkes, bir dilekçe ile bu değişikliği nüfus dairelerinde yapabilecek.İsim değişikliğinin bu kadar kolay yapılacak olmasının bazı hukuki problemler doğurabileceğini ifade eden Avukat Cevat Kazma, kötü niyetli kişilerin bu durumu lehlerine kullanmak isteyeceklerine dikkat çekti. Birçok suçlu ya da hakkında arama kararı olan kişilerin bulunmasında ciddi sorunların oluşabileceğini belirtti.
Bu değişikliklerin yeni çipli kimlikler ile yapılmasının daha isabetli bir karar olacağını vurgulayan Avukat Cevat Kazma, “Mevcut kimliklerde isim ya da soy isim değişikliği yapan kişinin anlaşılması kolay değil. Söz konusu düzenleme çipli kimlik kartlarıyla birlikte uygulanırsa sorunların önüne geçilebilir. Çip okutulduğunda kişinin önceki ismi de görünebilecektir.” ifadelerini kullandı.