Togay Davutoğlu yıllardır Türkiye'ye döneceği günün hayalini kuruyordu... Kanada'dan başlayıp, çeşitli ülkelerde devam eden zorlu iş hayatı boyunca kazandığı paraları Türkiye'de küçük yatırımları için kullandı. İstanbul'a gelişinin nedeni ise daha farklıydı...
Bu kez Türkiye'ye dönüşünde oturacağı evi bulup satın alacaktı... Gazetelerde ve internet sitelerinde ilanlarını gördüğü "X bahçe" evlerinden etkilenmişti. Kısa süre sonra X İnşaat San. Tic. A.Ş'nin kapısını çaldı. Davutoğlu’na X Bahçe Konutları'nın maket üzerinden projesi gösterildi. Oturacağı daireyi makete bakarak seçmiş, evin değeri konusunda da anlaşmaya varmışlardı. Firma yetkilileri, aksanlı Türkçe ile konuşan, genç ve oldukça heyecanlı müşterilerini yeniden görüşmek üzere uğurlarken birbirlerini kutluyorlardı...
Bir kaç gün sonra ikinci buluşma gerçekleşti. Firmanın avukatı X bahçe Konutları logolu bir A 4 kağıdı çıkardı. PROTOKOL VE TAHSİLAT MAKBUZU başlığının altında şu cümleler yer alıyordu: " İstanbul ili B. Çekmece (...) inşa edilmekte olan...X A.2.X pafta, X parsel sırasında kayıtlı X Bahçe Konutları'ndan A 5 blokta 125 metrekarelik daire 700 bin TL bedelle Togay Davutoğlu'na satılmış, satış bedeli nakden tahsil edilmiştir." X İNŞAAT SAN VE TİC. LTD.
Togay Davutoğlu gurbette büyük emekle kazandığı parayı, bu kağıt parçası karşılığında firmaya teslim etmişti. Kısa süre sonra yeniden yurt dışına çıkacak, işinin başına dönecekti. Aradan geçen uzun aylar boyunca Davutoğlu zaman zaman telefon açarak inşaatın durumu ile ilgili bilgiler almış, her defasında yüreğini rahat ettiren açıklamalar duymuştu.
İnşaatın bitmesine bir yıl kala Davutoğlu'nun İstanbul'daki tek yakını olan dedesi firmayı ziyaret edecek, kendisine X Bahçe Konutları diye, bitmemiş bir başka inşaat gösterilecekti. Ancak dede Davutoğlu torununun anlattığı dairelerle, kendisine gösterilen inşaat arasında benzerliğin olmadığını daha ilk bakışta fark etti. Sonrası... bitmek bilmeyen telefon trafiği, üzüntü, stres ve mahkemeler...
Avukatlar üzerinden gönderilen ihtarnamelerin, tesbit tutanaklarının ardı arkası kesilmeyecekti. 700 bin lira; tapusu olmayan, inşaatına bile başlanmayan bir hayale yatırılmıştı. Hayal simsarları aklı, yüreği memleketinde olan, büyük emekle kazandığı paralarla Türkiye'de yeni bir yaşam düşleyen Davutoğlu'nu ağlarına düşürmüştü.
Davutoğlu o daireyi hala teslim alabilmiş değil. Mahkemeler yapılan yolsuzluk karşısında çaresiz.
Togay Davutoğlu şimdi ne mi yapıyor? Türkiye'ye dönmekten vazgeçti. ABD'de inşaat yatırımlarına soyundu ve başarılı oldu. Türkiye'de yaşadığı acı tecrübenin ders olması için bu hikayeyi iznini alarak paylaşıyorum.
Not : Hikayede adı geçen firma ve proje dava konusu olduğu için X olarak belirtilmiştir.
Uzman görüşü:
Maketten ev alırken nelere dikkat etmeli?
Yeni bir yuva arayışında olanlar için uzmanlara sordum. Maket üzerinden ev alırken riskleri en aza indirmek için projenin öncelikle tapu kaydına ve hukuksal bir sorunu olup olmadığına bakmak gerekiyor. Satış vaadi sözleşmesinin mutlaka noter onaylı olması, sözleşmenin iyi okunması, gerekirse bir uzmandan yardım alınması öneriliyor.
Müteahhit firmanın daha önce yaptığı işlerin, yani geçmişinin de araştırılmasında yarar var. Firmanın bitirdiği inşaatlara bakmak, inşaatın kalitesini, konutların zamanında teslim edilip edilmediğini öğrenmek önemli.
Maket üzerinde de olsa evin ekspertizini yaptırmak en doğrusu. Firmanın vaat ettiği sosyal tesis, yeşil alan gibi donatıların fiyat üzerinde yarattığı farkın yani şerefiye bedelinin de gerçeğe uygun olup olmadığını tespit etmek gerekiyor. Uzmanlar tapu kayıtlarının incelenmesini, Belediyenin imar planında ve kayıtlarda konut alanı olup olmadığına bakılmasını, ayrıntılı bir sözleşme yapılmasını tavsiye ediyor.