GYODER Gelişen Kentler Zirvesi-Kayseri Sonuç Bildirgesi

GYODER Sonuç Bildirgesi Açıklandı
GYODER Gelişen Kentler Zirvesi-Kayseri Sonuç Bildirgesi

Eylül 2014

GYODER’in, gelişen kentleri ön plana çıkarmak, bu kentlerdeki yatırım fırsatlarını sektör temsilcileriyle buluşturmak,

kentlerin sesini ulusal ve uluslararası alanlarda duyurmalarına ve mevcut potansiyellerini öne çıkarmalarını

sağlamak amacıyla düzenlediği Gelişen Kentler Zirvesi’nin altıncısı, Kayseri Büyükşehir Belediyesi işbirliğiyle 4-5

Eylül 2014 tarihlerinde, Ommer Hotel’de gerçekleştirilmiştir.

 

Kayseri’nin yatırım potansiyelinin ortaya konulmasına yönelik olarak Zirve’de, “Kayseri’ye Bakış ve Yatırım Fırsatları”,

“Mevzuattan Üç Gündem – Üç Yorum” ile “Kayseri’de Ahi Evran Geleneği” başlıklı oturumlarda önemli konular ele

alınarak tartışılmış, GYODER tarafından hazırlatılan “Kayseri Gayrimenkul Sektörü Değerlendirme ve Öngörüler”

raporu ve “Kayseri Konut Satın Alma ve Tüketici Tercihleri Araştırması” sunulmuştur.

Zirve’de, gayrimenkul sektöründe yaşanan son gelişmeler, sorunlar ve fırsatlar yukarıda bahsedilen başlıklarda ele

alınarak irdelenmiştir. Ortaya çıkan tespitler ve bu tespitlere yönelik çözüm önerileri başta Kayseri olmak üzere,

tüm gelişen kentlerin ve ülkemizin gerek ekonomik, gerekse sosyal ve kültürel açıdan gelişmesine katkı sağlaması

amacıyla hazırlanan bu sonuç bildirgesinde aşağıdaki başlıklarda kamuoyu ile paylaşılmıştır.

• Türkiye’nin bu sene % 3’ün altında büyümesi beklenmektedir. Türkiye’nin büyüme hızının yavaşlamasında

FED’in faiz artırımındaki belirsizliği, buna bağlı olarak bankaların fiyatlama politikası ve tüketicilerin tüketim

harcamaları etki etmektedir. Türkiye’deki genel, yerel ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri, 2 yıldır değer

kaybeden Türk Lirası ve Türk Lirasının bu değer kaybını durdurmak isteyen TCMB’nın faiz hamlesinin etkisi

ve uzun süredir devam eden cari açığın kapatılması için yapılan tüketimin yavaşlaması, tarımın GSMH

içindeki payının kuraklıktan dolayı düşmesi büyümenin yavaşlamasının en önemli sebeplerinden olmuştur.

• Hanehalkı gelirinin % 60’ı borç ödeme için kullanılmakta olup, paranın dolaşım süresi yavaşlamakla beraber

ekonomide büyük bir dönüşüm beklenmemektedir.

• Türkiye’nin stratejik ve jeopolitik öneme sahip lokasyonunun kullanılması üzerine çalışmalar yürütülmelidir.

2012 yılında mütekabiliyet yasası ile 10.000‘in üzerinde konut satışı gerçekleşmiş olup, 1.2 milyar dolar girdi

oluşmuştur. Bu girdinin arttırılması için global ölçekte çalışmalara hız verilmelidir.

• Türkiye 2023 yılı gayrimenkul sektörü hedeflerini yakalamak için turizm ve sağlık sektöründe büyümeyi

amaçlamalıdır.

• Mekansal Kentsel Strateji Planı hazırlanması noktasında hazırlıklar katılımcı demokrasi anlayışı ile

sürdürülmelidir.

• Üretimde kuzey ülkelerde sürdürülebilir yapılarda oluşan petrol ve doğalgaz bütçeleri kamu bütçelerinden

ayrı kullanılarak devam ettirilmektedir. Bu kaynakların % 3’ü kamu bütçesine dahil edilip, %97’si bütçe dışı

tutularak bir fon oluşturmuştur. Bu ülkeler üretime dönük bu tür fonları oluşturarak gayrimenkul sermaye

hareketlerini karşılamaktadır. Bu sosyolojik bir olaydır.

• Yeni Türkiye’de depremin her an yaşanabileceği gerçeği göz önüne alınarak kötü yapılardan kurtulunmalı,

genç bir uygulama olan kentsel dönüşüm Belediyeler ve ilgili Bakanlık tarafından hızlıca devam ettirilmelidir.

• Kentleşmenin hızla artarak %15 kent nüfusundan %75’lere gelinen günümüzde Kayseri bu değişime

kentsel dönüşümle hızla ayak uydurmuştur. Bu gelişimde STK’lar önemli yer tutmaktadır. Türkiye’de

30.000 STK Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yaptığı çalışma ile dolaylı ve dolaysız olarak ilgilidir. Gelişmiş

kentlerin kısıtı inşaa edilen binaların yanı sıra kentleşme, kentsel dönüşüm çalışmaları inşaat ve

gayrimenkulün yanı sıra sosyolojik bir olay olmakla beraber üniversiteler, özel sektör ve STK’ların katılımı ile

kısa-orta vadede devam ettirilmelidir. Kayseri 2013 yılında %90 oranında kentleşme sağlayarak Türkiye

ortalamasının üzerinde bir gelişme sağlamıştır.

• Kayseri 1994 yılında 400.000 kişilik nüfustan 2013 yılında 1.300.000 büyüklükte bir nüfusa ulaşmıştır.

Altyapı yatırımları, raylı sistemler, kentsel dönüşüm hizmetleri, restorasyon çalışmaları, turizm yatırımları,

bölgenin sağlık merkezi olma yolundaki yatırımları, doğalgaza dönüşüm ile bir dünya kenti olma yolunda

ilerlemesine devam etmektedir. Kayseri Büyükşehir Belediyesi sayılan bu yatırımlar için özel sektör ve

kentteki girişimciler ile birlikte Kayseri Modeli olarak anılan bir model üreterek kente 150 Milyon € yatırım

sağlayarak kentin kalkınmasına katkıda bulunmuştur.

• Yeni Türkiye % 20 ve üzeri orta sınıfa sahip olmakla beraber, depreme dayanıklı uygun bir yaşam sunmalı

ve bunun kentsel dönüşümle entegre olması sürdürülebilmelidir. Bu ölçekte planlı alanlarda Kayseri’de kişi

başına düşen alan 1945 yılında 150 m2 iken 2013 yılında 328 m2’ye yükselmiştir.

• Kentsel dönüşüm Fevzi Çakmak Mahallesi’nde 980.000 m2, Sahabiye Bölgesi’nde 505.000 m2 (4.500

Konut, 1.100 Dükkan) , Eski Sanayi Bölgesi 696.000 m2 olarak dönüşmesi planlanmaktadır.

• Hanehalkı büyüklüğü geçmiş yıllara oranla küçülmüştür. Kayseri‘deki mevcut konut stoku 370.519‘dir.

İpotekli konut satışı son 4 yılda %6,20’den %30,31’e ulaşarak 2008 yılından günümüze büyüme eğilimi

göstermiştir. 2008 yılı konut kredileri 1,36 Milyar TL olup, 2013 yılı kredileri 5,30 Milyar TL’ye yükselmiştir.

• Kayseri’de iskanlı konut oranı %56 olarak açıklanırken, konut sahipliği %77, kiracılık %23 olarak kayıtlara

geçmiştir. Ofis gelişiminde yavaş ivmelenen Kayseri’de 27.000 m2 brüt ofis inşaat alanı bulunmaktadır.

• Turizm konusundaki gelişimini kış sporları ile sürdürmesi planlanan şehri 2013 yılında 232.599 kişi ziyaret

etmiştir. Toplam yatak kapasitesi 6.968 olan yatırımların inşaatı devam eden otel yatırımları ile 15.000‘in

üzerine çıkması beklenmektedir.

• Şehirdeki 5 AVM, 145.000 m2 ile hizmet vermekte olup doygunluğa ulaşmış durumdadır. Bu konuda şehrin

tüketim alışkanlığının düz ayak kolay ziyaret edilebilen küçük dükkanlar ve çarşılar olması da bir etken

olarak yer almaktadır.

• Asur’luların ticareti başlattığı Kayseri’de 4 üniversite girişimcilik ile eğitimini sürdürmektedir. Bu girişimcilik

kente yansımış durumdadır.

• Yabancı yatırımcı açısından kısıtlı talep (62 yabancı yatırımcı, 61 gerçek kişi ) alan şehirden 92 taşınmaz

satışı gerçekleşmiştir.

• Şehirde üniversitelerin açılmasıyla öğrencilere yönelik tek ve 2 odalı konutlara ve yurtlara duyulan talep

artmaktadır.

• Şehir dışına göçün arttığı Kayseri’de konut edinimini; %19 yatırım amaçlı, %14 kiraya vermek amaçlı, %65

oturum amaçlı olarak sıralanmaktadır. %70 apartman oturumu istenen şehirde konut değişim sıklığı 5 yıl ile

kısa bir süre olarak kayıtlara geçmekte olup geliştiriciler için önemli bir fırsat olarak öne çıkmaktadır.

• Ev tercihleri konusunda 160 m2 ev tercihi ve 1/3 oranında müstakil ev öne çıkan tercihlerdendir. Bir ve iki

balkonlu ev tercihindeki en büyük sebeplerin başında yer almaktadır.

• Tüketiciyi Koruma Hakkındaki Kanun Yönetmeliği ile sektördeki birçok firmanın suistimale açık olarak yaptığı

satışlara bazı düzenlemeler getirilmektedir.

• Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun Yönetmeliği’nde yapılan çalışma; ön ödemeli konut satışlarında,

satışın satış vaadi sözleşmesinin noterde adi düzenleme şeklinde yapılması ve satışın tapuya tescilinin

gerekliliğini getirmektedir. Buradaki amaç mükerrer satışların önüne geçilmesidir. Sadece açılan dava ile

şerhin kaldırılmasının tapuda ayrı bir yük oluşturması beklenmektedir.

• Kat irtifakı tesis edilerek taşınmazın kimliğin oluşturulması bir koşul olarak öne çıkmaktadır. Çevre Şehircilik

Bakanlığı’nın görüşüne göre ise satışın ruhsat değil temel üstü vizenin alınmasından sonra gerçekleşmesi ön

şart olarak yer almalıdır.

• Tapuya tescilin 3. kişilerce görülmesinin şeffaflık açısından önemli olmasına ve bunun yasallaştırılması

konusunda çalışmaların önemine değinilmiştir.

• Gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerinin noterden vaad şekli ile yapılması gerekmektedir.

• “Kayseri’deki iş ahlakı, ahilik anlayışı, Kayserili tüccar ve sanayicinin özellikleri, girişimcilik ruhu, pratik

zekâsı, iş yapma biçimi ve yüzyıllardır süre gelen ticaret geleneği yeni alışveriş merkezi geleneği (dükkan)

projelerle de devam ettirilmelidir.

• Ah-i Evran geleneğinin temelleri İslam’a dayanıyor olması sebebiyle çok sağlam temeller üzerinde kurulmuş

bir gelenek olduğu vurgulanmış, bu gelenekle Kayseri ve Türkiye’nin ekonomisine katkı sağlamasının devam

edeceği beklenmektedir.

• Ahilik geleneğinde çıraklıktan başlayan ve ticari ahlakı, doğruluğu, dürüstlüğü öğreten çok güzel bir sürecin

olduğunu belirterek Kayseri’de ticaret gelişiminin günümüze nasıl geldiği vurgulanmıştır.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

GYODER


DİĞER HABERLER