İstanbul’un gözbebeği Kadıköy, son yıllarda tartışmalı projelerle gündemde. Fikirtepe’de uzadıkça uzayan kentsel dönüşüm, yanan Haydarpaşa Garı’nın restorasyon muamması, AVM projesiyle gündeme gelen Kuşdili Çayırı, bir türlü ıslah olmayan Kurbağalıdere ve daha neler neler... Peki tüm bu saydığımız projelerde neler oluyor? Kadıköy’ü gelecekte ne bekliyor? Bu soruları birinci derecede yetkili kişiye, Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu’na sordum. Başkanla Fikirtepe’ye, Haydarpaşa’ya gittik...
-Kentsel dönüşüm deyince ilk akla gelen yer Fikirtepe. Tüm gözler Fikirtepe’de. Ama bir çıkmaz, kaos mu var? Son durum nedir?
Bakanlık uygulama yapıyor, İBB avan projeleri onaylıyor, il çevre müdürlüğü de ruhsatları veriyor. Biz sadece yıkım izinlerini veriyoruz. Gelinen nokta çok yavaş işliyor. Şu anda bölgenin kentsel tasarım projeleri yok. Bunun yapılması gerekiyordu. Ada bazında uygulama yapılıyor. Aslında Fikirtepe baştan yanlış başladı. Önce emsal vererek başladılar. Yüksek bir emsalle birlikte çözeceklerini düşündüler. Oysa önce oranın planlanması gerekiyordu. Yeşil ve sosyal donatı alanlarının ayrılması, bundan sonra yoğunluğun tartışılması gerekiyordu. Ama önce yoğunluk verildi. Vatandaşlarla müteahhitler o yoğunluk üzerinden anlaştı, 45-46 adada anlaşma sağlandı fakat şu anda 6 proje ruhsat aldı. Önce planla başlamamanın sıkıntısını yaşıyor Fikirtepe.
-Dönüşümün uzamasıyla ortaya çıkan sosyal sorunlar da var. Yıkıntılara tinercilerin yerleşmesi, farelerin çıkması gibi...
Süreç çok yavaş işleyince ister istemez boş binalara Suriyeliler yerleşti. Tinerciler, sokakta kalanlar da yıkıntılara yerleşti. Ciddi sorun oluyor. Orada yaşayanlar tedirgin. Gelecekleriyle ilgili endişe içinde. Bakanlığın acil burada bir büro oluşturması lazım. Tüm kararların çözülebileceği, projelerin tasdik edilebileceği bir yapı oluşturulursa belki süreç hızlı bir şekilde ilerler. Ankara’dan Fikirtepe’nin görünmesi çok zor. Fikirtepe şu anda sahipsiz.
-Peki somut beklentiniz ne?
4 mahallemizle ilgili bir uygulama yapılıyor ama ilçe belediyesinin hiç haberi yok. Hiçbir şekilde dahil değil, hiç yetkisi yok. Başta kaybedilen nokta bu. Eğer Kadıköy Belediyesi işin içinde olsaydı bu süreç ileri bir noktada olurdu. Hatalı başladığı için şimdi ne geri dönebiliyor ne ileri gidebiliyor. Nisandan beri hiçbir şeye itiraz etmedik. Ama geldiğimiz noktada 52 adada sadece 6 firma ruhsat aldı.
Kaç binadan bahsediyoruz?
Fikirtepe’nin yüzde 15’i yıkıldı. 52 ada 25-30 bin daireye tekabül ediyor. 1400 dönüme yakın bir yer. Biz niye dönüşüm yapıyoruz? Önce bu soruyu sormamız gerekiyor. Hedef neydi? O insanlar için yapıyorsak şu anda niye mağdurlar? Amaç sadece konut üretmek mi? Konut üretip başkalarına satmak mıydı yoksa amaç?
-Yani yerinde dönüşüm olmayacak mı, “Fikirtepeliler başka yere gidecek mi” demek istiyorsunuz?
Yerinde dönüşüm olmayacak. Bu sürecin çok uzayacağını düşünüyorum. Böyle bir projenin kamu denetiminde olması gerekiyordu. Siz şimdi vatandaşla müteahhitleri karşı karşıya bıraktınız, sözleşme yaptırdınız. Bu sözleşmeye müdahale etme şansınız yok. Bu sözleşmede aksayan yanları kim giderecek? Kim teminat verecek? Biz zaten olayların hiçbir yerinde yokuz. Bundan sonraki süreçte masada olmamız lazım ama hiçbir yerde yokuz. İnsanların o çevreden kopmalarından kaynaklanan sorunlar olacak. Zaten Fikirtepelilerin bir kısmı gitti, bir kısmı satıp gidecek, bir kısmı yüksek aidatları ödeyemeyecek. Burada lüks binalar yapılıyor. Bir kısmı da apartmanların arasında kaybolup gidecek.
-Sizin öngörünüz ne? Bu işin içinden nasıl çıkılacak?
Bu hızla 4 yılda bu noktaya geldik. Ama “Radikal kararlar alıp yerinde çözeceğiz” derlerse, bakanlık buraya bir büro kurarsa iş değişir.
-Büroyla çözülür mü ?
Büro demek yetkililerin burada olması, yerinde sorunları çözecek bir mekanizma oluşturmak demek. Bizim yetkimiz yok. Yeniden kentsel tasarım projesi yapılabilir. 1400 dönüm arazide dönüşüm olacak. İnsan önce buna bir plan yapar. 52 adayı planlamışlar, sadece emsal vermişler, plan notları var. Onun dışında kentsel tasarım projesi yok. Yeşili, donatısıyla ilgili bir şey yok. Burası kıymetli de bir arazi. Merkezlere çok yakın. Bölge olarak pahalı. Hiç çözmüyorsan kötü çözüm de bir çözümdür. Hiç değilse insanları mağduriyetten kurtarmak lazım. Şu anda öyle bir noktada ki kötü çözüm bile istiyoruz.
-Kötü çözüm ne?
Mevcutun önünü açmak, hızlandırmak ve bitirmek. Neyse sorunlar, kamu müdahale edecek ve bitirecek. 10 ayda sadece 2 bina ruhsat aldı. Bunların takip edilmesi gerekiyor. Ama bir takip ekibi bile yok. Bu işin uzamasının Kadıköy’e yansıması da kötü. Zaten Kadıköy’ün kendi içinde de yoğunluk var. Kamyon trafiği, gürültü vatandaşı rahatsız ediyor.
-Bağdat Caddesi’nde de yenileme devam ediyor...
Orada tam kentsel dönüşüm değil. Kat karşılığı sözleşmeyle yürüyen bir sistem. Belediye sadece ruhsat verip kontrolörlük yapıyor. 600 civarında inşaat, böyle yüksek binalar yoktu. 60 metreye yakın binalar var şimdi. Hatta rüzgâr koridoru kalmadı. Artık yazın 1-2 derece daha sıcak olacak. Rüzgâr koridorları AVM ve gökdelenlerle kesildi. Şu anda nüfusumuz 506 bin. Bu projeler bitince 800 bini geçeriz.
"HAYDARPAŞA'NIN İMARI İÇİN RUHSAT VERMEM"
-Haydarpaşa Garı’nda durum ne? Restorasyon projesi ne olacak?
Mevcut demiryolu yenileniyor. Demiryolu Ayrılıkçeşme’ye geliyor. Bu hattı kullandığınız zaman Haydarpaşa by-pass edilmiş oluyor. Vatandaşın Haydarpaşa’ya uğraması gerekmiyor. Tarihi gar binasına restorasyon ruhsatı vermedim. Çünkü bana gelen projede orijinalliği bozulmuştu. Çatı genişletilmiş, asansör eklenmişti. Proje şu anda Anıtlar Kurulu’nda. Orijinal haliyle projesi geldiği takdirde onaylarım. Ama bu tarihi gar binasının bir de arkası var. Gar binası tarihi eser sonuçta. Otel de yapılsa geri dönüştürme şansımız var. Peki garın arkasındaki bin dönüm arazi yapılaşırsa ne olur? Şu anda Kadıköy’de bir metrekare kamunun ihtiyacını karşılayacak arsa yok. Eminim Üsküdar’da da yok. Peki Kadıköy’de, Üsküdar’da yaşayan insanların kullanabileceği tek alan Haydarpaşa bir de Validebağ kaldı. Bu bin dönüm arazi 5 binlik planlarda imara açıldı. Şu anda davaları devam ediyor. 2 milyon metrekarenin üstünde inşaat yapılacak. Turizm, konut, ticaret alanları olacak. AVM de var bildiğim kadarıyla. Bu bin dönüm arazinin sosyal donatı, deprem toplanma alanı olarak düşünülmesi gerek. Burası kimsenin babasının malı değil. İstanbul’a ait bir yer. Bin dönümlük arazi için henüz proje gelmedi. Duyarlı davranılmalı. Haydarpaşa’nın imara açılmasına ruhsat vermem. Tarihi gar binasına orijinal haliyle ruhsat verilmesi gerekiyor çünkü 100 yıllık bina, çatı yandı, korunması gerekiyor. Otele dönüşmesi doğru değil. Kentsel dönüşüm denilen şeyin de aslında 100 binlik planlarda çözülmesi gerekir. Bağcılar, Güngören, Esenler’de buralar emsal değerler 7, 8, 9. Hiç oralara dokunmuyorlar. Para kazanacak yerlere geliyorlar. Bu şehirde en riskli yer neresi? Deprem haritası diye bir şey var ve bu haritaya göre en riskli yer Fikirtepe değil. En riskli bölge Güngören, Bağcılar, Esenler ve nüfusun yoğun olduğu yerler. Dokunulmuyor. Milyonlarca insan yaşıyor buralarda. Haritaya göre yapılmıyor dönüşüm. Rant yaratacak yerlerde yapılıyor. Rant haritasına göre yapılıyor.
"KUŞDİLİ ÇAYIRI İÇİN TAKAS TEKLİFİ GÖTÜRDÜM"
-Kuşdili Çayırı’na bir AVM projesi vardı ve iptal edildi. Nasıl değerlendirilecek o alan?
Arazi İBB’nin. Şu anda imar durumu var.
-Ama vazgeçilmişti imara açılmasından...
İmar hakkı var. “Burası yeşil alan olarak kalsın” dedik. Şu anda bir kararları yok. Bizim Ümraniye’de 54 dönüm arazimiz var. “Kuşdili’yle Ümraniye’yi değiştirelim, takas edelim” dedim. Kuşdili’nde mülkiyet bizim olmayınca hiçbir şey yapma şansımız yok. Ama tekrar imar durumu gündeme geleceğini sanmıyorum.
"FENERBAHÇE'YE MÜLKİYET VERİLMEDİ"
-Fenerbahçe Stadı’nın yanındaki Kenan Evren Lisesi’nin Fenerbahçe’ye devri ve buraya otel, AVM projesi gündeme gelmişti.
Son durum ne?
Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileriyle yaptığım son konuşmada araziyi vermediklerini söylediler. Mülkiyet Fenerbahçe’ye verilmedi. Verecek gibi de durmuyorlar.
"KURBAĞALIDERE TEMMUZA KADAR KOKAR"
-Yıllardır Kadıköy’ün baş belası olan Kurbağalıdere ne zaman temizlenecek?
Islah projesi 2012’de İBB tarafından ihale edildi. 1.5 kilometre kesiti genişliyor, kanalizasyonlar da yeraltına alınıp Moda’ya bağlanma projesi yapılıyor. Temmuzda kanalizasyon akıntısından kurtarabiliriz. İBB yapıyor, biz de elimizden ne geliyorsa katkıda bulunuyoruz. Bu yazın yarısına kadar koku olacak. Bu kanalizasyon aktığı sürece buradan denize girilmez.
Röportaj: Esra Boğazlıyan / Habertürk