Münih'teki ulaşım ağı için 102 yürüyen merdiven
Almanya'da bir sipariş rekoru
Ulaşımda karayolundan demiryoluna geçiş, büyük şehirler için temel bir gereklilik
Alanında dünyanın önde gelen şirketleri arasında yer alan thyssenkrupp Asansör, yeni yıla kendisine rekortmen unvanı kazandıran çok önemli bir sözleşmeyle başladı. SVM şirketine bağlı olarak, Münih’te metro, otobüs ve tramvaydan oluşan entegre bir sistem ile hizmet sunan toplu taşıma şirketi MVG, ulaşım ağındaki 102 yürüyen merdivenin yenilenmesi projesi için thyssenkrupp Asansör’ü tercih etti. Sipariş tutarı “Euro bazında sekiz haneli” olarak ifade edilirken, projenin dört yıllık bir süre içinde tamamlanması hedefleniyor.
“Mükemmel ürünlerimiz ve müşterilerimize gösterdiğimiz özen sayesinde seçkin bir müşteri daha kazanmanın gururunu yaşıyoruz” diye konuşan thyssenkrupp Asansör Avrupa ve Afrika Bölgesi Başkanı Dr. Oliver Tietze, "Bu sözleşme, ayrıca Almanya'daki asansör ve yürüyen merdiven faaliyetlerimiz için de ocak ayını bir rekor ayı haline getirdi" dedi.
thyssenkrupp sözleşme ile birlikte prestijli bir müşteri daha kazanmış oldu. MVG ile birlikte Almanya'nın ulaşım devleri arasında yer alan SVM, 770'i aşkın yürüyen merdiven ile dünyadaki en yoğun yürüyen merdiven ağlarından birini yönetiyor. Münih Metrosu, her yıl toplamda yaklaşık 400 milyon yolcu taşıyor. Münih, bu sözleşmeyle birlikte kentsel mobilite teknolojisi ve organizasyonu konusunda küresel anlamda yeni standartları belirliyor olacak.
İhale tekliflerinden maliyet belirlemeye ve müzakerelere kadar tüm seçim süreci için bir yıldan fazla bir süre harcanması, sözleşmenin kapsamının ne denli geniş olduğunu da gösteriyor. thyssenkrupp Asansör, yeni yürüyen merdivenlerin kurulumunun ve müşteriye teslim edilmesinin yanı sıra eski kurulumların demontesi ve elden çıkarılması ile TÜV inceleme sürecinin desteklenmesinden de sorumlu olacak.
Önemli inovasyon adımları
Birçok büyük şehir, nüfus artışının getirdiği güçlüklerle birlikte yoğunluğu giderek artan bir altyapının taşıdığı yükün altında kalıyor. Ulaşımda karayolundan demiryoluna geçiş, büyük şehirler için temel bir gereklilik halini aldı. thyssenkrupp, şehirleşmenin gerektirdiği koşulları yerine getiren inovatif çözümlerle dünya genelinde şehirlere destek sunuyor. Tietze, konu hakkında şunları dile getirdi: “Şehirleşmenin güçlüklerini müşterilerimizle el ele karşılamak istiyoruz. Şehir içi ulaşımda zamandan tasarruf sağlayan, enerji ve doğal kaynak tüketimini azaltan yeni çözümler bulmanın temel bir gereklilik olduğuna inanıyoruz."
Örneğin, thyssenkrupp Asansör tarafından geliştirilen ACCEL ulaşım sistemi, mevcut metro istasyonlarına erişimi daha kolay hale getirerek, istasyonlara kolay ulaşamadığı için toplu taşımadan kaçınan yolcuları çekme potansiyelini elde etti. Transrapid manyetik treninin doğrusal motor teknolojisini kullanan ACCEL, tamamen otomatik olan genel kabin sistemlerine eşit çoklukta yolcu taşıyabiliyor; saat ve yön başına 7.300’e kadar yolcunun ulaşımını sağlıyor. ACCEL, yeni erişim noktaları oluşturarak her bir istasyonun hizmet alanını büyütüyor, böylece yolcu sayısını da yüzde 30 oranında artırmış oluyor. ACCEL ile dünya çapındaki metro sistemlerinin kapasite kullanımı en üst düzeye çıkarılarak, yüksek maliyetli yeni istasyon ya da yeraltı geçidi yapımlarına bir alternatif sunuluyor. Başka bir avantaj ise karayolundaki araç sayısının azalması.
.jpg)
.jpg)
