Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, ‘1-7 Mart Deprem Haftası’ kapsamında yaptığı açıklamada, “Deprem kuşağında bulunan ülkemizde 2012 yılında çıkarılan yasayla hayata geçen kentsel dönüşüm, yeni yasal düzenlemelerle birlikte asıl 2019 yılı itibarıyla başlıyor” dedi.
Türkiye’de riski depremin değil güvensiz yapıların oluşturduğunu belirten Türkiye İMSAD (Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, “2011 Van Depremi sonrası, o dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla 2012’de çıkarılan ‘Afet Riski Altındaki Alanların Yeniden Yapılması’ yasasına göre hayata geçen kentsel dönüşüm, yeni düzenlemelerle birlikte yasanın öngördüğü yönetmelikler, denetimlerin bağımsız hale gelmesi, müteahhitlerimizin belgelendirilmesi, alan dönüşümüne odaklanılması gibi olması gereken kurallar çerçevesinde 2019’da yeni başlıyor. Bugüne kadar yapılanların, çoğunlukla kupon arazilerde, eskiden de olduğu gibi sat-yap tarzı binaların yeniden yapılması ve gayrimenkul değerlendirme yatırımları olduğunu söyleyebiliriz” dedi.
Türkiye inşaat malzemesi sanayisinin çatı örgütü olarak, sektöre yol gösterme vizyonuyla hareket ettiklerini belirten Ferdi Erdoğan, “2030’a kadar herkesin yeterli, güvenli ve uygun fiyatlı konutlara ve temel hizmetlere erişiminin sağlanmasının yanı sıra, gecekondu mahallelerinin iyileştirilmesi yönündeki küresel sürdürülebilirlik hedefinin gerçekleşmesi adına üzerimize düşen görevleri yerine getireceğiz. Kentsel dönüşümün sağlıklı ilerlemesi için bu süreç bir bina dönüşümü olarak görülmemeli, 20-30 yıl sonra tekrar dönüştürülecek bir otomobil ömrü kadar olan yapılar değil, 100 yıllık yapılar inşa edilmeli” diye konuştu.
Yönetmeliklerin kapsamı genişledi, uygulama 2019’da gerçekleşiyor
Toplumu güvenli yapılara kavuşturacak kentsel dönüşümün, alan dönüşümü esaslı bir plan olduğunu vurgulayan Ferdi Erdoğan, şöyle konuştu: “İlgili yönetmelikler 2017 ve 2018’de tamamlandı. Bununla birlikte müteahhitlerin sınıflandırılması, inşaat işçilerinin sertifikalandırılması, yapı denetim kişi ve şirketlerinin bağımsız hale gelmesi ise 2019 yılında gerçekleşecek. Deprem Yapı Yönetmeliği’ne uygun, su, ses, yangın yönetmeliklerine göre projelendirilmiş, Enerji Kimlik Belgesi alması zorunlu, enerji, su ve atık yönetimi içeren, çevreye uyumlu, doğru malzemenin doğru yerde doğru şekilde kullanılması ve tüm bu sürecin doğru şekilde denetlenmesi ile yasadan anladığımız kentsel dönüşüm ancak şimdi olabilecektir.”
Nüfusun yüzde 90’a yakını deprem bölgelerinde yaşıyor
Depremlerin yerkürenin kendi varlığını sürdürme gerçeği olduğuna dikkat çeken Ferdi Erdoğan ülkemizde nüfusun neredeyse yüzde 90’a yakın bir kısmının deprem bölgelerinde yaşadığının altını çizdi ve “Dünyada ortalama 500 bin deprem olur ve insanlar bunun 100 bin kadarını hisseder. 7.0-8.0 arası şiddette deprem, yılda ortalama 18-20 adet gerçekleşir, 8.0 üstü ise her yıl 1-2 adet olmaktadır. Yerkürenin deprem gerçeği bu şekildedir, bundan sonra da olmaya devam edecektir” dedi.
Mevzuattaki eksiklikler giderilmeli
Depreme dayanıklı, güvenli ve kaliteli yapıların inşa edilebilmesi için mevzuattaki tüm eksiklerin giderilmesi, güçlü bir denetim mekanizması oluşturulması gerektiğine vurgu yapan Ferdi Erdoğan “İnşaat malzemelerinden yapı izinlerine kadar pek çok aşamada kontrol mekanizmasının dikkatli ilerlemesi, inşaatlarda sağlam zemin, inşaat malzemelerinde sağlık ve güven unsurlarının ön planda tutulması gerekiyor. Denetimdeki aksaklıkları çözemezsek kalitesiz ve plansız yapılaşmadaki sorunların önüne geçmemiz mümkün değil” dedi.
Yapı Sigortası Modeli geliştirilmeli
Türkiye İMSAD olarak; güvenli yapılar için bir diğer önerilerinin Amerika ve Avrupa Birliğinde uygulanan Yapı Sigortası’nın ülkemiz şartlarına uyumlaştırılması ve uygulamaya alınması olduğunu belirten Ferdi Erdoğan şöyle devam etti “Sigorta şirketlerinin, müteahhit ve malzeme üreticilerinin görüşleri de alınarak ‘Yapı Sigortası Modeli’nin geliştirilmesi ile bina tamamlandıktan sonra 5 yıl boyunca oluşabilecek tüm hatalara karşı binanın teminat altına alınması sayesinde standart ve mevzuata uygun malzemenin, ehil ustalar tarafından doğru uygulanması sağlanacak, merdiven altı üretimin önüne geçilecektir.”