Her ülkenin kendi içinde değişen ekonomik faaliyetleri olsa da, dünyanın tek global bir ekonomiye döndüğü aşikar. Nitekim Rusya’nın Avrupa’ya doğal gaz vermesi, Amerika veya Çin ekonomisindeki değişkenler, elbette Türkiye’yi de etkiliyor. Türkiye içindeki ekonomiye ise sektörlerin etkileri yadsınamaz. Hal böyleyken lokomotif sektörlerimizden inşaattaki alçalış veya yükselişler ister istemez büyük yankı uyandırıyor
Ve devlet politikaları devreye girer...
Ocak ayı ihracat rakamları açıklandı. Durum hiç iç açıcı değil. Sektörel bazlı değişse de ortalamada yüzde 10 daralma söz konusu. Ekonomi dinamik bir yapıdır ve sürekli değişmek, büyümek ister. Bu durumda inşaat sektöründen beklenen de sürekli büyümedir. Nüfus artışı ve istihdam göz önüne alındığında inşaat ve özellikle konut sektörünün de buna bağlı büyümesi normaldir. İşte tam bu noktada devlet politikaları devreye girer! Ve beklenen de, sektörel büyümenin yanında yer almasıdır. Başbakan Ahmet Davutoğlu, İnşaat Sektörü Zirvesi’nde işte tam da bunu yaparak hem ihtiyacı olan vatandaşa hem de konut üreticilerine, devletin konuya eğildiğini ve gerekli adımları attığına dair mesaj vermiştir. Peki ama bu mesaj fiiliyatta ne kadar uygulanabilir?
Çok kısaca devletin vermeyi taahhüt ettiği şudur: Bankada konut almak üzere biriktirdiğiniz bir meblağınız olacak, bu meblağ 5 yıl bankada kalacak, bu durumda alacağınız evin yüzde 25 peşinatının yüzde 15’ini devlet sağlayacak. Eğer söz konusu meblağ 5 yıldan az kalırsa, devlet de bu oranda yüzde vereceği meblağı düşürecek. Bu hak yalnız ilk defa ev alanlar için geçerli olacak. Düşünce ve yola çıkış şekli güzel ancak fiiliyatta bazı sorunlar var gibi. Öncelikle halkımız parası mevcutsa, bunu bankada değerlendirmek yerine farklı enstrümanları kullanmayı tercih ediyor çünkü çoğu kez bankaların verdiğinden daha fazla kazanç elde edebiliyor. Ayrıca ev fiyatlarının yerinde saymadığı, sürekli yukarı ivme çizdiği düşünülürse, söz konusu yüzde 25’e ulaşmak, pek de öyle bankaya para yatırıp 5 yıl bekleyip üstüne devletin yüzde 15 katkı vermesini bekleyerek elde edileceğe benzemiyor. Bunun uygulanabilir olup olmadığını da önümüzdeki 5 yıl içinde net bir şekilde göreceğiz.
Zamanlama manidar!
Peki o zaman bu açıklama neden diye bir soru geliyor aklımıza. Eh sebep mi yok; ihracat daralmış, seçime 4 ay kalmış, ekonominin göz bebeği inşaatta satış rakamlarının durumu belli, dolar petrol fiyatları dengesiz, yalnız Türkiye’de değil dünyadaki ekonomik gidişat her geçen gün saatli bombaya dönüşüyor... İstediğiniz sebebi siz seçin.
Sevgilerimle,
Osman Cihad Esen
- 25-04-2018 Bahçekent Hayat Park’a En Yakın AVM “Cadde Flora” Hayata Geçiyor
- 05-02-2018 Alternatif Yatırım Güneş Enerji Santrali
- 25-11-2015 Isı Yalıtımıyla Enerji Tasarrufu
- 25-11-2015 Kentsel Dönüşümde onlinebinam.com ile Artık Binanız Online
- 19-04-2015 Bağdat Caddesi Kentsel Dönüşüm Tekliflerinde Profesyonel Destek
- 25-03-2015 DKY Kartal Her Şeyin Bir Tık Fazlası ile Geliyor
- 05-10-2015 Kentsel Dönüşüm Meydan Muharebesi
- 11-02-2015 Yeni Bir İş Kolu: Bina Yenileme ve Kentsel Dönüşüm Danışmanlıkları
- 08-12-2014 Sektördeki balon hangisi? Rakamlar mı, sözler mi?
- 14-11-2014 Nidapark Seyrantepe Tahincioğlu Ayrıcalıklarıyla Yükselecek
- 23-10-2014 Kağıthane Ofis Pazarına Dap Holding’ten Dap Vadisi Ticari Projesi
- 21-10-2014 Romen VP Holding ve Emir Invest Birleşerek AKVPH Olarak Faaliyetlerine Devam Edecekler
- 15-10-2014 Gaziosmanpaşa Kentsel Dönüşüm Projeleri Başladı
- 22-09-2014 FED Çalar Biz Oynarız.
- 22-09-2014 17 Ağustos Depreminden Sonra Kentsel Dönüşümde Nerdeyiz
- 22-09-2014 Göktürk’e Mimar Hakan Kıran İmzası “Larus Loft”
- 22-09-2014 Kentsel Dönüşüm Sürecinde Hem Yapısal Hem Kanuni Olarak Gidilecek Çok Yol Var
- 22-09-2014 Fikirtepe’ye Selimoğlu, Vartaş, Rochel Ortaklığından Businist Office Projesi